Size ‘en sessiz, uysal Beatle’ diyorlar. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Sanırım bu birçok gerçeği bir anda gösteriyor. Ne bir soruya cevap verirken, ne de gitarımı akortlarken acele etmem. Konudan konuya atlamayı da sevmem. Bir işi bitirmeden yeni bir işe başlamam. Yeni bir işe başlamadan, bir öncekini bitirmiş olmaktan zevk duyarım.
Bu, aynı zamanda “kolay kolay dostluk kurmam” mı demek?
Aksine. Başkalarıyla çok ilgiliyimdir. Bu da, kendileri hakkında konuşmak isteyen insanların beni esir almalarına sebep olur. Beni sıkmaları uzun zaman alır, çünkü yeni fikirleri ve farklı bakış açılarını dinlemek hoşuma gider. Hayatın manası da bu zaten. Taze fikirler ve yeni olgular keşfetmek.
Bir Beatle olmak sözünü ettiğiniz kişilik özelliklerinizle çatışmıyor mu?
Hayır. Mizaç olarak aceleden hoşlanmam, bu açıdan bir Beatle olmak dezavantaj. Ama unutmayın ki, Paul ve John’la altı yıldır birlikteyiz ve birbirimizin içini dışını biliriz. Bireysel özelliklerimiz birbirini dengeliyor, buna Ringo da dahil. Ve uyumlu bir ekip olmamızı sağlıyor.
En müzikal Beatle siz misiniz?
Müzikalle ne kastettiğinize bağlı. Öyle diyorlar, çünkü Segovia’nın gitar çalışını sevdiğimi söylüyorum. Bunun yüksek sanat ve müzikal bir şey olduğunu düşünüyorlar. Gitarımı, John ve Paul’ün gitarlarını sevdiğinden daha fazla seviyorum. John ve Paul için şarkı yazmak çok önemli, gitar bu amaç için bir araç. Benim içinse başlı başına bir amaç. Onlar yeni melodiler bulmaya çalışırken, ben bütün gece boyunca gitarımla oynaşıp duruyorum ve bundan büyük zevk alıyorum. Bu benim müzikal olduğuma delalet eder mi, bilmiyorum. Bana gitar fanatiği diyebilirsiniz.
En genç Beatle olmak nasıl bir duygu?
Biz okul günlerinden beri arkadaşız. Bu yaş grubunda birkaç senenin bir önemi yok. Birlikte büyüdük, aynı tecrübeleri, aynı maceraları yaşadık. Onun için yaş farkının bir önemi yok.
Hayranlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Siz ortada görünür görünmez bir çığlık furyası başlıyor…
Çok sessiz, sedasız bir çocuk bile, bir arkadaş grubuyla birlikteyken azar; bu çok doğal bir şey. Yoldan çıktığı filan yoktur, eğleniyordur sadece. Kızlar kulise hücum eder, erkekler futbol sahasına, bunda garipsenecek bir şey yok. Beatles ya da ‘Top 20’deki herhangi bir grup hayranlara bağımlıdır. Onlar olmasaydı, beğenmeleri ya da beğenmemeleri söz konusu olmasaydı, bir şarkı yazmanın ya da müthiş bir kayıt yapmanın bir anlamı olmazdı.
beatles-tr.com