Beatles ın başına bela olan söz...

John Lennon bir röportajında Beatles’ın Isa’dan daha meşhur olduğunu iddia etmiştir ama bu konu biraz çarpıtılmıştır.


Bu sözüzerinde John birden tüm tepkileri üzerine çekti ve insanlar Beatles karşıtı gösteriler yapmaya başlar. Plakları yaktılar vs.. Olay aslında biraz da Amerikan basınının Beatles'ın Amerika yı yeniden ziyareti öncesi olayı abartmalarıyla çoğalmıştır. Ku Klux Klan Beatles kuklalarını yakarak tepkisini göstermiştir. Birçok yerde

Paul yıllar sonra bu olaydan şöyle bahsediyor: “John’un yüzünde endişeyi işte o zaman gördüm.”Şunu hatırlatmakta yarar var ki, bu olaydan yıllar önce de Charlie Chaplin kendisinin Isa’dan daha meşhur olduğunu söylemiş ama hiç tepki çekmemişti.

Aşağıda John’un bu röportajda sarfettiği cümleler yer almaktadır.

“Hristiyanlık gidecek. Gözden kaybolacak ve küçülecek. Bu konuda münakaşa etmek istemiyorum. Haklıyım ve bu kanıtlanabilir. Biz (Beatles’ı kastediyor) Isa’dan daha meşhuruz şimdi. Hıristiyanlık mı, rock’n’roll mu önce gider bilmiyorum. Isa iyiydi, ama müritleri ile kuralları boğucu ve sıradandı.”

12 Ağustos Chicago' da John mikrofonlar ve kameralar önünde "Ne Tanrı'ya , ne Hristiyanlığa, ne de dine karşı biriyim. Bunu söylemek istememiştim. Ben, daha iyi veya daha yüce demedim. Sadece Beatles daha çok tanınıyor demek istemiştim" şeklinde bir açıklama yaptı özrü kabul edildi ve konu kapandı. Bazı kişiler bunu affedememişti bunlardan biri de Mark Chapman dı.!

Bu konu sanırım en çok araştırdığım Beatles konularından biridir. Gayet de ilginç bir konudur bence. Birkaç arşiv, belgesel falan karıştırıp, not aldım. Ki emin olun ben tarih sınavına çalışırken bile bu kadar not almadım! Her neyse, olayın en başından, gelişimine kadar oluşan hadiseleri aktarmaya çalıştım. Bana oldu gibi geldi, ama bilemiyorum size kalmış. Hadi iyi okumalar.



John’un bir arkadaşı olan, muhabir Maureen Cleave, 4 Mart 1966’da John hakkında, “Bir Beatle Nasıl Yaşar?” başlıklı bir makale yayınladı. Makale son zamanlarda konuştukları konulardan az miktarda alıntıları kapsıyordu. Ayrıca John’un din hakkındaki kişisel görüşleri de mevcuttu:
“Hıristiyanlık gidecek. Yok olacak ve küçülecek. Bu konuda tartışmaya gerek yok. Haklıyım ve haklı olduğum kanıtlanacak. Şimdi İsa’dan daha meşhuruz. Hangisi önce gidecek bilmiyorum—rock and roll mu yoksa Hıristiyanlık mı. İsa iyiydi ama müritleri kalın kafalı ve sıradandı. Onu çarpıtan, bana göre berbat eden onlardı.”

Ama elbette bu sözler gülünç bir şekilde yanlış anlaşıldı. Gazetelere de şu şekilde manşet oldu; “John Lennon, İsa’dan Daha Büyük Olduklarını Söyledi!”

Bunun sonucunda Amerika’nın dört bir yanında plakları, dergileri, posterleri, kitapları yakıldı. Ku Klux Klan de onlara ölüm tehditleri yollamaktaydı.

1966’nın ilk Amerika durağı olan Chicago’da, John Lennon bu konuya açıklık getirmek zorunda kaldı –ki Brian Epstein bile konuya el atıp, basın açıklamaları yaparak bu sözü yalanlamıştır.



O basın konferansında John şöyle söyler;

John: Eğer televizyon İsa’dan daha popüler deseydim, bundan paçayı kurtarabilirdim. Yani, bu sadece bir arkadaşla konuşurken oldu, ‘Beatles’ kelimesini uzak bir kavram olarak kullandım, “benim” Beatles olarak düşündüğüm gibi, diğer insanların bizi Beatles olarak gördükleri gibi değil. Sadece dedim ki “onlar” (Beatles’ı kastederek) çocuklar üzerinde İsa dahil, başka diğer her şeyden daha çok etkiye sahip. Ama bunu yanlış bir biçimde söyledim. Bla bla bla.
Muhabir: Bazı gençler sizin ifadelerinizi tekrar edip duruyorlar, “Beatles’ı İsa Mesih’ten daha çok seviyorum”. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
John: Şey, esasen ben gençler için İsa’nın ifade ettiği şeyden fazlasını ifade ediyorduk. Onu yerden yere vurmuyor ya da alaşağı etmiyordum. Bu bir gerçekti aslında, İngiltere’den çok burası için geçerli.
Ama öyle söyledim işte ve bu yanlıştı veya yanlış anlaşıldı. Ve şimdi bir
de tüm bunlar çıktı.



Paul gibi, John’un kız kardeşi de John’un üzüntüsünü ve korkusunu biliyordu.

Julia Bird (John’un kız kardeşi): O sırada hepimiz John’un çaresizliğine üzülüyorduk. Öyle demek istememişti, bu konuda da konuştuk. “Julia” dedi “ben hiçbir zaman, hiçbir zaman kimseyi o sözlerle gücendirmek istemedim.

Ama bu konuya Tony Sheridan -Beatles’ın bir dönemler sahne aldıkları ve ilk kaydını gerçekleştirdiği müzisyen- farklı yaklaşıyor.

Tony Sheridan: Bence o, İsa’yı kıskandı, ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum? O, anlarsınız ya, İsa olmak gibi bir şeye imreniyordu. Çünkü İsa, olmuş olmayı isteyeceği bir şeydi. Ama gitar çalan bir İsa.

John, 1966’da yine bir basın konferansında, kendinden daha emin ama temkinli bir şekilde konuştu.

John Lennon: İnsanların bizim albümlerimi ya da nasıl göründüğümüzü ya da ne söylediğimizi beğenip beğenmemesinin bir önemi yok. Anlarsınız ya, onlar bizi beğenmeme hakkına sahipler. Biz de istemezsek, onlarla hiç ilgimizin olmaması hakkına sahibiz ya da onları dikkate almama hakkına. Hepimizin hakları var, anlarsınız ya.

Alf Bicknell –The Beatles’ın şoförlüğünü yapmış olan kişi- şöyle anlatıyor: “John’un söylediği sadece safça bir şeydi, anlarsın ya, o röportajlar. Amerika’ya gittiğimizde, Güney’de bütün albümlerinizi getirin diyen DJ’ler falan vardı. Ve her şeyi sokakta imha ediyorlardı."

Ringo Starr ise antolojide, “Yanıma birkaç polis koydular. Konser süresince ordaydılar. Ama ne yapacaklardı ki? Biri bizi vursa kalkıp, elleriyle mermiyi mi yakalayacaklardı?” der.

John Lennon’ın ilerleyen tarihlerdeki açıklaması ise Ringo’yla örtüşmektedir; “Evet tur yapmak istemedim, çünkü beni öldüreceklerini düşündüm. Yani, burada her şeyi çok ciddiye aldıkları için. Yani seni vurur sonra da o kadar da önemli olmadığı fark ederler. O yüzden gitmek istemedim ama Brian (Epstein) ve Paul (McCartney) ve tüm Beatles grubu beni gelmeye ikna etti. Epey korkmuştum ve öyle görünüyordum, filmde bir basın konferansını göreceksiniz, “şey, İsa’dan büyük olduğumuz için affınıza sığınıyoruz, çünkü demek istediği çocuklar bizim izimizde, İsa’nın değil.” diyorum. Ve tüm bu tarz ikiyüzlülükleri yaşıyorum ve dehşete düşmüştüm. Güney’de bir yerde bir gece gerçekten korkmuştum. Biz sahnedeyken biri bir fişek patlattı ve bizi vuracakları yönünde tehditlerler almıştık. KKK bir sürü albüm yakıyordu ve bir sürü asker tıraşlı onlara katılıyordu. Biri bir fişek yaktı ve hepimiz birbirimize baktık, çünkü hepimiz birimizin vurulmuş olduğunu düşünüyorduk.”



1966 yılı boyunca tüm konserlerde, röportajlarda bu konu John’u ve diğer Beatle’ları rahat bırakmadı. Ama ne olursa olsun, gerçek Beatles hayranları gerek rozetlerle gerek posterle John’a olan inancını veya Beatles’a olan (“I Still Love The Beatles") inançlarını göstermişlerdi.

Bu olaylar yüzünden ve daha başka (ses sistemi yetersizliği, yorgunluk, farklı şeyler deneme hevesi vs.) sebeplerden dolayı The Beatles Candlestick Park konserinden sonra bir daha, biletli seyirci önünde konser vermez. Ama önlerinde onları bekleyen, müzikal açıdan, belki de en büyük dönemleri vardı...

wayy bi solukta okudum hepsini çok güzel ve açıklayıcı bir yazı olmuş kanımca.
tebrikler... :D
şu açıklama sözünün de bisürü versiyonu var hangisi tam doğru bilen var mı?

"Eğer televizyon İsa'dan daha popüler deseydim muhtemelen yakamı kurtaracaktım. Ben İsa'dan daha iyiyiz, mükemmeliz demiyorum veya karşılaştırmıyorum. Sadece söylediğim şekilde söyledim; ama yanlış bir ifadeydi ya da yanlış algılandı. hepsi bu. bunun için üzgünüm din karşıtı bir söylem değildi. Hala bu kadar yanlış ne yapmış olduğumu tam olarak anlamıyorum. Size ne demek istediğimi anlatmaya çalıştım ama benden mutlaka bir özür bekliyorsanız ve bu sizi mutlu edecekse özür dilerim."

Teşekkür ederim efenim.
Yazdığın doğru. İzlediğim kayıtta da onu diyordu ama yazılı kaynaktan çevirdim, o da cümleleri tam olarak almamış.
Ayrıca John gayet açıklayıcı bir konuşma yapmış ve gerçekten bu kadar yanlış anlaşılması üzücü.

"Sadece söylediğim şekilde söyledim; ama yanlış bir ifadeydi ya da yanlış algılandı. Hepsi Bu. Bunun için üzgünüm din karşıtı bir söylem değildi. Hala bu kadar yanlış ne yapmış olduğumu tam olarak anlamıyorum. Size ne demek istediğimi anlatmaya çalıştım ama benden mutlaka bir özür bekliyorsanız ve bu sizi mutlu edecekse özür dilerim."

Bence bu cümlelerden sonra bir daha bu konuda soru sorulmaması ya da daha fazla irdelenmemsi gerekiyordu. Çünkü gayet sade ve direkt olarak açıklamış kendini John.

Ben yokken bayağı götürmüşşünüz konuyu tebrik ederim güzel olmuş

John Lennon bu açıklamayı yapınca İngiliz'ler pek takmamış bu konuyu takan Amerika'lılar. John Lennon'ın şakacı, esprili bir tip olduğunu bilmek için aşırı Beatles hayranı ve ya İngiliz olmak gerekmiyor. Beatles'ı bilmek yeter. Bütün Amerika'lılar da aşırı dinle ilgilenen insanlar değil. John Lennon'ın sözlerini çarpıtan ortamı kızıştıran medya sayesinde bu olay Beatles'a atılan lekeye dönüştü.
- ki bu sözlerden etkilenmek içinde ***tan nem kapan bir insan olmak lazım ( gerçek sözlerden).

Daha önce de Filipinler de başkanın eşinin kahvaltı davetini resmi davetleri kabul etmiyoruz diye reddeden Brian Epstein yüzünden de saldırıya uğradılar. Bu abuk davranışı kendilerine hakaret olarak niye hissettiler bilmiyorum. Bu davranış acaba sadece Beatles'a mı özel yoksa herkese mi böyle yapıyorlar!!

Özür dilenecek bir konu olmadığı halde yine de John Lennon özür diledi bu konuyu bu kadar uzatanlarında John Lennon'dan özür dilemesi gerekirdi.

Vatikan 2008 yılında John Lennon'ı afetti.

O Filipinler konseri de Beatles'ın en nefrettiği konserdir kanımca. Gidişi ayrı dert dönüşü ayrı dert. Yanlış hatırlamadığım kadarıyla polisler havaalanında onları korumamış bile. Yani her konser öncesi, hangi şehirdelerse bir polis birliği olur, hayranları kontrol eder, techizatlara bakar, grup üyelerini korumakla görevlidir falan. O olaydan sonra polis de gelmemiş! İtile kakıla İngiltere uçağına binmişler, "oh eve geldik hele şükür" diye rahatlamış adamlar.
Hatta bundan ayrı bi konu çıkar. Evet, ben Murat Bardakçı edasıyla bi yazı hazırlayayım

Spoiler:

yanlarına polis vermedikleri için saldırıya uğramışlar olaylar olmuş diye duydum...
yazını bekliyoruz... dört gözle : P

İsa'yı öldürmeye çalıştıkları gibi Beatles'ı da yok etmeye çalışan insanlardan daha ne beklenir ki.John'un yüzündeki ifade herşeyi anlatmış zaten . Kalın kafalı insanlara neyi açıklıyoruz :/