Yıllar boyu kendi seslerini bile duyamadan konser veren bir grup için, 4 yıl boyunca konser vermemek abes kaçmaz. Candlestick Park konusunda yazdığı gibi bütün Beatles üyeleri bunun son konserleri olacağını biliyordu. Çünkü artık ne o kalabalık önünde çalacak taakatleri kalmıştı, ne de o seyirci önünde "çalınabilecek" bir şarkı vardı. Takdir edersiniz ki son konserlerinden önce çıkardıkları Revolver albümündeki şarkıların hiçbiri o dönemin şartlarında, bir konser için uygun değildi (Eğer küçük bir kulüpte güçlü bir ekipman ve "sakin" bir kalabalık önünde çalarsanız, elbette ki olasıdır). Hele ki Tomorrow Never Knows'daki ses efektlerini, Eleanor Rigby'deki çalgıları kullanmak neredeyse imkansız.
Ayrıca şu anki gruplar gibi konser vermiyordu The Beatles. Sabah, öğle, akşam konserleri vardı, bir gün içinde! Her gün üç konsere çıkmayı düşünebiliyor musunuz? Her gün aynı şarkılar, her gün aynı bağırışlar. O dönemlerde The Beatles dağılmayı bile düşünüyordu- ta ki John Lennon, Strawberry Fields Forever adlı harikulade şarkısını stüdyoya getirene kadar. Çünkü dün yaptıkları şarkıları yapmak istemiyorlardı. Bu geçmişi silmek değil, geçmişin üstüne geleceği inşaa etmekti. Çok da başarılı oldular. Sgt. Pepper albümünde bu motto kullanışmıştır: “Dünden çok farklı bir müzik yapmak istiyorum.” Hatta birer alter-ego yaratıp, onların adı altında albüm kapağına çıkmışlardır.
Konumuza dönecek olursak, The Beatles artık sıkılmıştı. Sonuna kadar da haklılardı, kanımca. Eğer konser kayıtlarını seyredecek olursanız, 1966 yılında, Paperback Writer’ı söylerken çok zorlandıklarını göreceksiniz. Çünkü o bir konser esnasında söylenecek bir şarkı değildi. Üç tane solist canlı olarak, stüdyoda farklı bir teknikle çoğaltılmış sesleri sahnede söyleyemezdi. George Harrison’ın o vocal kısmı geldiği zaman seyirciye el sallayıp, onların çığlık atmasını sağlayarak söyleyemedikleri kısmı karambole getirdiğini görebiliyoruz.
Sonuç olarak demem şudur ki, olması gerekeni yaptılar. 43 yıl once konser vermeyi bırakan bir grubun, şu an hala dünyanın en popüler grubu olması, onların başarıları gösteren en büyük etkendir. Kendileri gibi yola çıkan, kendilerini taklit eden, dönemin oldukça başarılı grupları, 1967 yılında müziğin değişmesiyle yok oldular. Ancak zamanlar değişirken, The Beatles da zamanla değişiyordu. Hiçbir zorlama yoktu. Çünkü zamanı değiştiren onlardı…
David Frost Show'a "Hey Jude/Revolution" 45'liklerinin tanıtımı için gitmişlerdir ve şarkılarını canlı çalmışlardır.